Sosyal Medya

Makale

Lut (as)’un Hanımının Helaki

Lut (as)’un eÅŸi ile ilgili olarak anlatılanlar bu konuda güzel bir örnek oluÅŸturur. Tevrat’ta anlatılanlara göre bu kadın arkasına baktığı anda tuz yığını hâline gelir. (1) Bu olaÄŸanüstü durum inanan bir insanın bakış açısını çok aÅŸar ve olayı normal seyrinin dışına taşırır. Kur’an’da ise durum böyle deÄŸildir. Konu, Kur’an’da şöyle anlatılır:

“Konukları şöyle dedi: ‘Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaÅŸamayacaklar. Geceleyin bir vakitte aileni al götür. İçinizden kimse ardına bakmasın. Ancak karın müstesna. (Onu bırak.) Çünkü onların (kavminin) başına gelecek olan azap, onun başına da gelecektir. Onların azapla buluÅŸma zamanı sabahtır. Sabah yakın deÄŸil midir?!’ ” (2)

Mücâhid’in ayet hakkında “İçinizden hiçbir kimse geriye bakmasın. Sizden kimse arkasına dönüp bakmasın.” Ä°bn Abbas (ra)’ın da “Sizden kimse geride kalmasın.” dediÄŸi, Ali b. Ä°sa’nın ise “Sizden herhangi bir kimse kendisini geride bıraktıracak ÅŸekilde bir mal veya bir eÅŸya ile uÄŸraÅŸmasın.” dediÄŸi rivayet edilir. “Zevcen hariç” buyruÄŸundan hareketle bazılarına göre Lut (as), hanımını kendisiyle beraber yola çıkarmamıştır. Nehhâs’ın “Onlardan herhangi bir kimsenin geri dönüp bakmasını yasakla, senin zevcen hariç (onun geri dönüp bakmasını yasaklama).” dediÄŸi nakledilmiÅŸtir. Bununla birlikte “Sizden herhangi bir kimse geri dönüp bakmasın, zevcen hariç. O geri dönüp bakacak ve helak olacaktır.” denilmiÅŸ olabileceÄŸi de belirtilir. Buna göre Lut (as), eÅŸini de yanına almış ve beraberinde gece¬leyin yola çıkanlara geri dönüp bakmamalarını söylemiÅŸti. Gerçekten onlar¬dan zevcesi dışında hiç kimse geri dönüp bakmaz. Çünkü hanımı gelen azabın sonucu yıkılış sesini iÅŸitince geri dönüp bakar ve “Vay kavmimin başına gelenlere!” der. Bu anda bir taÅŸ ona isabet eder ve ölür. (3) Bu yorumların bir kısmında geride kalmakla helak olacak kavimle bir arada bulunmak aynı ÅŸeydir. Ancak bazıları, Tevrat’ın yaklaşımını desteklemektedir.

Tevrat’ta bu yok oluÅŸ, yolda giderlerken arkasına baktığı anda meydana gelir. Tevrat anlatımında bu hanım arkasına baktığı anda bir anlık gafleti onun sonu olur. Burada “Arkasına bakmasaydı başına bunlar gelmeyecekti.” ÅŸeklinde bir intiba uyanır ki bu yaklaşım sonunda helakin yaÅŸandığı bir olayın anlatımı için oldukça üzücüdür. Bu ÅŸekilde anlık bir gaflet azap sebebi olamaz. Nitekim arkasına baktığı anda tuz yığını hâline gelmek de anlaşılabilir bir ÅŸey deÄŸildir.

Ayet, وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ اَحَدٌ اِلَّا امْرَاَتَكَ “İçinizden kimse ardına bakmasın. Ancak karın müstesna.” ÅŸeklindedir. Dikkat edilirse bu ifadenin muhatabı Lut (as)’dur. Yani bu anlatımla Lut’a karısının geride kalacağı ama buna müdahale etmemesi gerektiÄŸi, çünkü bunu hak ettiÄŸi bildirilir. Kur’an’a göre bu anlatım gerçek bir düzlemde ve tamamen doÄŸal/normal bir ÅŸekilde anlatılır. Melekler, küfreden kavmin tarafında yer alan bu kadının onlarla beraber helak olacağını bildirirler. Bu hanım söz konusu cezayı bilinçli tercihlerinin sonucu olarak hak etmiÅŸtir. Muhtemelen son anda dahi her zaman yaptığı gibi kocası ve çocuklarıyla beraber hareket etmemiÅŸtir. “Bunun üzerine biz de onu ve karısı dışında aile fertlerini kurtardık. Karısı ise azab içinde kalanlardan oldu.” (4) ayeti bu konuya yeterince açıklık getirir. Buna göre meleklerin Lut (as)’a ve ailesine yaptıkları tavsiye, “Küfredenlerin hâlâ kurtulmaları mümkün olur mu diye bir ümit beslemeyin (yüzünüzü onlara çevirmeyin), onların başına gelecek ÅŸeyler için üzülmeyin.” anlamındadır. Zira bu kadının geride kalanlarla beraber hareket edeceÄŸi bellidir ki zaten sonuçta onlarla beraber yok olur.

Not: Bu yazı “Sözün BaÄŸlamı” adlı eserden iktibas edilmiÅŸtir.

Dipnotlar:

1. “Ve Lut Tsoara geldiÄŸi zaman, güneÅŸ yer üzerine doÄŸmuÅŸtu. Ve Rab Sodom üzerine ve Gomorra üzerine Rab tarafından göklerden kükürt ve ateÅŸ yaÄŸdırdı ve o ÅŸehirleri ve bütün havzayı ve ÅŸehirlerde oturanların hepsini ve toprağın nebatını altüst etti. Fakat karısı onun arkasından geriye baktı ve bir tuz direÄŸi oldu.” (Tevrat, Tekvin, 19/23-26.).
2. Hud suresi, 81. ayet. (Diyânet Meali); Bu hususta diÄŸer bazı mealler ÅŸu ÅŸekildedir: “(Melekler) dediler ki: Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamazlar. Sen gecenin bir kısmında ailenle (yola çıkıp) yürü. Karından baÅŸka sizden hiçbiri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan (azap) şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın deÄŸil mi?” (Diyânet Vakfı Meali); “(Bunun üzerine melekler:) ‘Ey Lut, bak, biz senin Rabbinin elçileriyiz! (Korkma,) (düşmanların) sana asla iliÅŸemeyecekler! Artık, ailenle beraber gecenin bir vaktinde yola çık; aranızdan kimse arkasına bakmasın, karının dışında (ailenden kimse arkada kalmasın): çünkü bil ki, onların başına gelecek olan onun da başına gelecek. Onlar için belirlenmiÅŸ vakit tam da (bu) sabah; eh, sabah da zaten yaklaÅŸmadı mı?’ (dediler).” (M Esed Meali); “(Elçi melekler): ‘Ya Lut, emîn ol, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana katiyen dokunamazlar. Sen hemen gecenin bir kısmında ailenle yürü (yola çık). İçinizden hiç biri geri kalmasın. Yalınız karın müstesna. Çünkü onlara (kavmine) isabet edecek (azap) hiç şüphesiz ona da çarpacaktır. Onlara va’d olunan (helak) zamanı sabah vaktidir. Sabah vakti da yakın deÄŸil mi?’dediler.” (H. B. Çantay Meali).
3. Klasik kaynaklarda konuyla ilgili açıklamalarda normalin dışında bazı yaklaşımlardan da söz edilir. ÖrneÄŸin melekler: “…Muhakkak ki biz ÅŸu kasa¬ba halkını helak edeceÄŸiz…” (Ankebut suresi, 31. ayet.) dediÄŸinde Lut (as) “Derhal der¬hal.” der. Kavmine olan kin ve öfkesi dolayısıyla azabı çabucak ge¬tirmelerini ister. Onlar ise: “…Onlara vaat olunan vakit sabahtır. Sabah da ya¬kın deÄŸil mi?” (Hud suresi, 81. ayet.) derler. Bazı tefsir âlimleri Lut (as)’un tanyerinin aÄŸardığı sırada beraberin¬de yalnızca iki kızı ile birlikte çıktığında Allah’ın bu kasabayı helak etmek üzere; gök gürültüsünü andıran sesleri, gözü alıp kapan ÅŸimÅŸeÄŸi ve muazzam yıldırımları bulunan melekleri görevlendirdiÄŸini ve onlara Lut (as)’un kasabadan dışarı çıkacağını ve onu rahatsız edecek bir ÅŸey yapmamalarını söylediÄŸini anlatırlar. Bu arada Lut (as)’un alâmeti ise geri dönmemesidir. Kızları da geri dönmeyecektir. Bunun üzerine Lut (as) kasabadan dışarı çıkar ve yüce Al¬lah, o kurtulup Ä°brahim (as)’in yanına varıncaya kadar anın¬da yeri onun için katlar (mesafeleri kısa zamanda kat etmesini saÄŸlar. (Kurtubî, El-Câmi’u Li-Ahkâmi’l-Kur’an, c. 9, s. 122-125.); Ayet “(Lut): ‘Rabbim, ÅŸu bozguncu kavme karşı bana yardım et,’ dedi.” (Ankebut suresi, 30. ayet) ÅŸeklindedir. Buna raÄŸmen O’nun helakin bir an evvel gerçekleÅŸmesini istediÄŸini düşünmek zordur. Ayrıca anlatımda yer alan olaÄŸanüstü biçim, meselenin benzer ÅŸekillerde tekrar gerçekleÅŸmesine ve ondan ibret alınmasına engel olacak düzeydedir.
4. A’raf suresi, 83. ayet. ( Diyânet Meali); “Biz de onu ve karısından baÅŸka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi.”(Diyânet Vakfı Meali); “Bunun üzerine onun ve geride kalanlar arasında bulunan karısı dışında yandaÅŸlarını kurtardık.” (M. Esed Meali); “Bunun üzerine biz de hem onu, hem geride kalanlardan olan karısından baÅŸka bütün ehlini kurtardık.” (H. B. Çantay Meali); (Ayrıca bkz. Ankebut suresi, 32, 33. ayetler, Saffat suresi, 135. ayet.).

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.